GÜNDEM

‘Neredeyse her gün en az bir kadın cinayeti gerçekleşiyor’ 

Abone Ol

ERDOĞAN DEMİR

Harmanlı’nın açıklaması şöyle;

“İnsan Hakları Eylem Planında aile içi şiddete özel bir bölüm ayrılarak aile içi şiddet ve kadına karşı şiddetle mücadelenin etkinliğinin arttırılmasının hedeflendiği belirtilmiştir. Ancak! Aradan geçen iki yıl içinde; Önce İstanbul Sözleşmesinden çıkılmış, Şimdi de 6284 sayılı Kanunun varlığı tartışmaya açılmıştır. İstatistiklere göre son yıllarda giderek artan kadına yönelik şiddet neticesinde neredeyse her gün en az bir "Kadın Cinayeti" gerçekleşmektedir. Böyle bir dönemde, AK Partili Bakanlar ve Grup Başkan vekilleri dahi bu konuda baskı altına alınmış, hatta AK Parti Grup Başkan vekili Sayın Özlem ZENGİN 6284 sayılı kanunu savunduğu için tehditler aldığını ifade etmiştir. 

‘SAYIN, ÖZLEM ZENGİN YALNIZ BIRAKILMIŞTIR. YANINDAYIZ’ 

AK Parti Grup Başkan vekili Sayın Özlem Zengin’e yaşadığı ağır baskılar ve tehditler sebebiyle geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, baskılara ve tehditlere karşı, şiddet mağduru her bireyin amasız, fakatsız yanında olduğumuz gibi kendisinin de yanında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz. 

‘BU ZİHNİYETİN İSLAM ANLAYIŞINDA YERİ YOK’ 

Kadına yönelik şiddette Türkiye’nin dünya liderliği gibi bir sabıkası varken, şiddetten korunması gereken kadın ve çocuk yerine şiddet uygulayan erkeği mağdurmuş gibi göstermeye çabalayan, anlaşılması zor bir zihniyet, bir akıl tutulmasıdır bu. Bu zihniyetin, evrensel etik ve ahlaki değerlerde de, gerçek İslam Anlayışında da Yeri Yoktur. Temel olan tek konu, Yaşam Hakkının korunmasıdır. 

‘BİR CAN BİLE FEDA EDİLEMEZ’ 

20. yüzyılın ilk yarısında Kadınlara seçme ve seçilme özgürlüğü tanıyan bir Türkiye’den, 

21. yüzyılın ilk yarısında kadınların en fazla şiddete maruz kaldığı bir Türkiye’ye. 

NEREDEEN NEREYE... 

Biz DEVA Partisi olarak kadınların yanında olmaya devam edeceğiz. ‘Bir can bile feda edilemez’ demeye devam edeceğiz. 6284 sayılı kanununun gereğince uygulandığında, koruma sağlayabileceğini göstereceğiz. Hiç unutmayalım ki bir gün devletin güvenliğine, adaletine sığınmak zorunda kalan kendi kardeşimiz, kendi hısım ve akrabamız, kendi komşumuz  ya da kendi kız çocuğumuz da olabilir. 

Fikri hür, vicdanı hür, aklıselim tüm kadın ve erkekler de bu vebalin altında kalmayacak, biliyoruz. 

‘FANATİK DUYGULARLA OY KULLANMA LÜKSÜMÜZ YOK’

“Sorumluluğumuz büyük. Bu seçim hepimizin sınavı olacak. "İnatla geçmişin hatalarıyla yaşamaya devam mı edeceğiz yahut umutla geleceğe mi bakacağız?" Nasıl bir Türkiye istediğimize hep birlikte karar vereceğiz.”