KEŞAN

Mustafa Helvacıoğlu: ‘Grabuna’ filmine emeği geçenlere teşekkür ederim

Abone Ol

ERDOĞAN DEMİR

Keşan Belediye Başkanı Helvacıoğlu da burada film oyuncuları ile bir araya gelerek özel açıklamalarda bulundu.

FİLMİ BİZ DE DESTEKLEDİK

Helvacıoğlu yaptığı açıklamada, bu film için öncelikle Ergin Kılıkçıer'e ve oyunculara teşekkür ederek şunları söyledi: “Biz de destek veriyoruz. Hakkını vermek lazım. Bu filmin başından beri 15-20 günlük hikayesi yok sadece, düşünceleri var, uygulaması var. Biz sadece yanlarında oluyoruz. Maddi, manevi destek onların başarısına bizim katkımız olması vesilesiyle bizleri mutlu ediyor. Bölgemizde bu filmin icra edilmesi daha da memnun ediyor.”

BU KADAR SIKINTILI BİR DÖNEMDE FİLM SETİ OLUŞMASI KOLAY DEĞİL

Helvacıoğlu, ekibe teşekkür ederek konuşmasına şöyle devam etti: “Müteşekkiriz ekibe, dünya ekonomisinin sarsıldığı bu dönemde, koronavirüsten çıktığımız, depremin olduğu bir dönemde bir film setinin oluşturulması kolay değil. O yüzden bu ruh bu heyecanı gördük  Bu arkadaşlarımızda, Ergin arkadaşımızı da yıllardır Çamlıca evladı, Keşan evladı bölgenin sanatçısı. Biz destek vermeyeceğiz de kim destek verecek. Burada Grabuna özel bir başlık filme dökmemiz lazım, geleceğe bir eser bırakmamız lazım. Bunun için çaba sarf ediyoruz, müzemizde çekilmesi 1960-1970 yıllarını anlatması Grabuna'nın Balkan kökenli, Balkan ruhunun geri dönüşünü yeni nesile dijital nesile anlatmak bu ruhu yaşatmak en güzel miras.” 

TÜM KURUM KURULUŞLAR VE ÖZEL ŞİRKETLER DESTEKLEMELİ

Tüm kurum ve kuruluşların sanata destek olmasını kaydeden Helvacıoğlu, “Başka nasıl bir miras olabilir, bu yüzden sadece belediye değil, tüm kurum kuruluşlar, özel şirketler destek olmalı. Ben burada Saros Binicilik'e de teşekkür ediyorum. Bir mola noktasında küçük omuz bile onların dinlenmesine filmin daha iyi çekilmesine moral motivasyon kazanılmasına vesile olur. Şehrimizin bunu fark etmesi lazım, bana göre yapılanlar az daha değerlenmesi lazım, bir şehir marka olacaksa eserleri ile değerleri ile marka olmalı. Coğrafi işaretleri ile tarihi ile kültürü ile sporu ile girişimcisi ile marka olmalı.” dedi.

BİR ŞEHİR ÇİÇEĞİ BÖCEĞİ VE DOĞA GÜZELLLİĞİNİN DIŞINDA BAŞKA DEĞERLERİ İLE DE MARKALAŞMALI

Helvacıoğlu, konuşmasına şöyle devam etti: “Yoksa şehir güzelliği ile çiçeği ile böceği ile iyi tamam doğa güzelliği tamam ama bunun dışında başka değerler ve markalaşma yolunda başka anlamlı kavramlarda var. İşte bunlardan biri eser, yani elle tutulmuyor, görünmüyor belki ama öyle bir dönem yaşıyoruz ki 100 yılları geride bırakıyoruz. Şimdi biz Türkiye'deki ikinci yüzyıldaki dijital döneme dijital Z kuşağı deniliyor adına onu anlatmak için söyledim. Yeni nesile bunu bırakmamız için bu eserlerin su yüzüne çıkması lazım. Onu da başaran bu ekibimize ve tüm sanatçılarımıza teşekkür ediyorum. Hepsi çok kıymetli hepsi gözümüzün nuru, gözümüzün nuru gibi bakmamız lazım. Misafir odalarımızı, yemek odalarımızı açmamız lazım. Belediye elinden geleni yapıyor, ama ben gözlerinin içine bakamıyorum sanatçılarımızın az destek olduğumuzu düşünüyorum. Zaman ilerledikçe gördüm ki çok güzel bir esere imza atmışlar. Ben farkında değilmişim meğerse ben de şimdi fark ediyorum bunun heyecanını daha da arttırmamız gerekiyor.”

KEŞAN’DA ROMAN KÜLTÜRÜ BİLE BAŞLI BAŞINA BİR DEĞERDİR

Keşan'a sürprizlerimiz olmalı. Şöyle olmalı, eskiyen bir yaşam tarzı var. Bizim de Trakya'nın Balkan ruhunu Balkan heyecanını, köy yaşamımızı, adetlerimizi, geleneklerimizi, yemeklerimizi, gastronomimizi, doğamızı, kültürümüzü anlatan çok malzeme var Trakya'da. Keşan'da çok malzeme var, bir roman kültürümüz bile başlı başına bir değer. Bir köy kültürümüz başlı başına değer, elbise, kıyafet, müzik kültürümüzü anlatamam, Trakya müzikleri o kadar çok var ki, yani yarış var dünyada, artık ülkeler yarışmıyor köyler yarışıyor. 

KEŞAN BANA NİYE GEL DEMESİN

Niye gidiyorsunuz Şirince'ye Şirince bana gel diyor. İzmir demiyor, Şirince bana gel diyor, dünya bana gel diyor. O zaman Keşan niye bana gel demesin, İzzetiye'miz var, bakın Türkiye'de şehrin içinde  hiç bir yerde köy yoktur. Bir şehrin içinde köy yaşamı, hiç bir yerde yoktur. Köyler ayrıdır, bizim köyümüz bizim şehrimizin içinde. İşte kültür ve spor noktasında İstanbul 2 saat, gel hafta sonu İzzetiye' ye kampanyası ful evleri doldurur pansiyonculukta. İşte bunlara değer katmamız lazım. 

KORUDAĞ TÜRKİYE’DE EN FAZLA OKSİJEN OLAN BÖLGE

Keşan Belediye Başkanı Mustafa Helvacıoğlu, konuşmasını şöyle sonlandırdı: “Spora, binicilikte, Türkiye'nin en iyi oksijen deposu burada ama biz anlatamamışız. Kazdağlar demişiz, ölçüm yaptık en iyi oksijen depomuz bizim Korudağ'ımız ölçümlerde bu çıktı. Türkiye'nin en iyisiyiz, o yüzden  değerlerimizi ekonomiye ve geleceğe taşımak için bu güzel projeleri desteklememiz gerekiyor. Yerel yönetimlerin bu işin manşetidir, yerel yönetimler bu işin başlığıdır. Yerel yönetimler olmazsa şehir uyuşuk olur.”