BÜLENT SAYLAM
DOĞAL ORMAN ALANININ YAPAY ALANA ÇEVRİLMESİNİ ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL
Kılıç, konuşmasında Söğütlük’ün Edirneliler için önemine vurgu yaparak şunları söyledi: “Söğütlük denince aklımıza dededen toruna insanlarımızın piknik yaptığı stres attığı, temiz hava soluduğu, festivallerin şenliklerin yaşandığı şehrin nefes aldığı anıların yaşandığı, börtü böceğin kuşların olduğu doğal orman alanı geliyor. Bu doğal orman alanının yapay alana çevrilmesini anlamak mümkün değil.”
BURASI TAŞKIN SAHASI VE DOĞAL SİT ALANIDIR
Kılıç, millet bahçesi projesinin doğayı katledeceğini dile getirerek konuşmasına şöyle devam etti: “Yapılmak istenen millet bahçesi projesi incelendiğinde bu alana mescit kıraathane kütüphane vs. oluşacak toplamda 1865 metrekare inşaatın olacağını, gezi yollarının asfaltlanacağını ayrıca Karaağaç’a giden tarihi yolun daraltılacağını görmekteyiz. Bu resmen bir doğa katliamıdır. Ayrıca burası taşkın sahası ve doğal sit alanıdır.”
DEMOKRASİLERDE HALK, SON SÖZÜ SÖYLEMELİ
Kılıç, konuşmasını şu ifadelerle sonlandırdı: “Bu anlamsız proje için ihale bedeli 246 milyon TL olarak belirlenmiş. Yazıktır günahtır, halkımızın parasının israfıdır. Ciddi büyüklükte olan bu para üretime dönük projelerde kullanılmalı. İlimizin bir sürü öncelikli sorunu var oralara harcanmalı. Edirne’deki demokratik kitle örgütlerinin derneklerin odaların tamamına yakını bu güdük projeye karşı. Demokrasilerde halk, son sözü söylemeli. Koyulsun sandık sorulsun Edirne halkına… Ben karar verdim anlayışıyla hareket edilmemeli. Edirne Halkının yaşam biçimine müdahale edilmemeli, yaşam alanı elinden alınmamalı.”