Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, hayata gözlerini yummasının 86’ıncı yılında, tüm yurtta olduğu gibi Keşan’da da özlem, rahmet ve minnetle anıldı.
Anma Programı Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı önünde gerçekleştirildi.
Saat 08.50 sıralarında başlayan ve Öğretmen Başar Şen’in sunumunda gerçekleşen törene; Keşan Kaymakamı Cemalettin Yılmaz, 4.mekanize Piyade Tıgay Komutanı Tuğgeneral Gürcan Sezengöz, Keşan Belediye Başkanı Op.Dr.Mehmet Özcan, Keşan Cumhuriyet Başsavcısı Hilal Bozdağ, AK Parti Keşan İlçe Başkanı Savaş Pekdemir, CHP Keşan İlçe Başkanı Anıl Çakır, MHP Keşan İlçe Başkanı Adnan İnan, Keşan İlçe Emniyet Müdürü Mustafa Yalçın, kamu kurum ve kuruluş müdürler , askeri erkan ve vatandaşlar katıldı.
Daha sonra Keşan Kaymakamı Cemalettin Yılmaz ,4.Mekanize Piyade Tugay Komutanı Gürcan Sezengöz ve Keşan Belediye Başkanı Op.Dr.Mehmet Özcan’ın ardından, siyasi parti, kurum ve kuruluş temsilcileri de çelenk sundu.
Çelenklerin sunulmasının ardından, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün hayata veda ettiği saat 09.05’te, sirenler eşliğinde 2 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Belediye hoparlöründen çalan siren sesiyle birlikte tüm yurtta olduğu gibi Keşan’da da adeta hayat durdu.
Saygı duruşunda meydanda bulunanlar gibi şehrin her yerinde; yayalar durdu, araçlar korna çaldı, inşaat işçileri, seyyar satıcılar, işyerlerinde bulunanlar, okullardaki öğrenciler hazır ola geçti.
Tören, Keşan Belediye Bandosu eşliğinde İstiklal Marşı’nın okunmasıyla sona erdi.
Cumhuriyet Meydanı’ndaki çelenk sunumunun ardından, program Keşan Belediyesi Selim Sesler Konferans ve Tiyatro Salonu’nda devam etti.
Keşan Safiye Erol Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi öğretmen ve öğrencileri tarafından hazırlanan program saat 10.00’da saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Daha sonra okulun Tarih Öğretmeni Gamze Ambarlı tüm katılımcılara hoş geldiniz dedikten sonra günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaparak şunları söyledi. “Bugün 10 Kasım ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün aramızdan bedenen ayrılışının 86 yıl dönümü. Evet bedenen bir ayrılış bu. Zira o idealleriyle, düşünceleriyle ve bize kazandırdıkları ile 86 yıldır aramızda ve nice yıllar aramızda olmaya devam edecek. Bunun için, sizlere onun birkaç özelliğinden bahsetmek istiyorum. O gittiği her vilayeti ilk ziyaretini okullara yaparak öğrencilere ve öğretmenlere verdiği değeri göstermiştir.
O bir çiftçinin yanında, çifti halkın sorunlarını dinlerken içten ve sıradan bir insan gibiydi. O Toroslarda keçisini otlatan bir Yörük için özgürlük, Hindistan'dan Afrika'ya kadar olan Milletler için bağımsızlık sembolüydü.
Böyle bir liderin kıymetini bilmek onu anlamak asla zor değil. 10. yıl Nutkunda el yazısıyla yazıp, sonradan üzerine çizdiği cümlesinde şöyle diyor Atatürk; Beni hatırlayınız, tüm ömrünü verdiği milletinden bunu bile istemeye uygun görmeyip üzerini çizen, yüce gönüllü insan ve büyük liderimizin Aziz hatırası önünde saygıyla eğilirken Seni hiç unutmadık ki hatırlayalım diyorum”
Ardından Atatürk’ün askeri kişiliği ile ilgili konuşan Hukuk Üsteğmen Hüseyin Akkuş’ta tüm katılımcılara hoş geldiniz diyerek şunları söyledi. “Dünya devletlerinin çağın en büyük devlet adamı, kudretli bir komutan ve asker olarak kabul ettiği, eşsiz lider asil Türk milletinin yüce atası ordumuzun ebedi başkomutanı cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün aramızdan ayrılarak ebedi'ye de irtihal edilişinin 86 yıl dönümünde kendisini büyük bir özlem saygı millet ve rahmetle anıyoruz. Bugün bütün Türkiye, bütün yüce Türk milleti, bir sukut içinde onu sevgi ve saygıyla anmaktadır. Doğadaki tüm canlılar gibi insanoğlunun da yaşamanın bir sınırı vardır, ancak bazı insanlar vardır ki yaşamları boyunca ürettikleri ve bıraktıkları eserlerle yaşamlarından sonra da vardıklarını sürdürürler. İşte bu insanlardan biri de ölüme meydan okuyan ya öldükten sonra da yaşayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür. Dünya tarihi çağlar boyunca üstüne nitelikli askerlerin ve yüksek yetenekli devlet adamlarının hayatlarını dile getirir. Fakat askerlik ve devlet adamlığı nitelik yeteneğini bir bütün olarak kendi kişiliğinde toplamış bulunan pek az örnek insanın varlığından söz eder. Ataürk milli mücadelede milli birliği temin eden eşsiz bir lider, muharebe meydanlarında efsanevi bir komutan, devlet kuran, büyük siyaset adamı, milletin çevresini değiştiren kudretli bir inkılapçıdır. Bu vasıflarıyla insanlık tarihinin tanıdığı en büyük devlet adamlarından biri olduğuna da şüphe yoktur.
Atatürk milletin tarihi seyrini değiştirebilecek üstün nitelikleri sayesinde, memleketi askeri ve siyasi zaferlerle uçurumun kenarından kurtarmıştır. Conk Bayırı’nda askerlerine Size Ben Taarruzu Emretmiyorum Ölmeyi Emrediyorum, biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar gelecektir emrini vermesi ve emrinin tereddütsüz yerine getirilmesi Atatürk'ün Üstün komutanlık ve askerlik vasıflarının bir göstergesidir.
Dünya tarihinde her türlü imkansızlığa rağmen inandığı fikri tatbik sahasına dökmüş, ya istiklal ya ölüm bir parolası ile bir milli mücadele kazanmış. Arkasından yepyeni hüviyet, çağdaş bir millet ve devlet yaratmayı başarmış devlet adamı azdır.
Büyük Nutuk’un sonlarında Türk gençliğine hitaben çizdiği tablo, aslında kendisi milli mücadeleye atıldığı zaman, memleket içinde bulunduğu tablodur. Atatürk en güç şartlar altında her şeyin bittiği zannedildiği bir zamanda dahi Türk milletine güven hissinin kaybolmaması gerektiği gerçeğini ispatlamış milli bir kahramandır. Giriştiği mücadelenin başından sonuna kadar Türk milletinin yüksek vasıflarına güvenmiş, kazanılan her türlü zaferin milletin eseri olduğunu söylemiştir. Milli kurtuluşta bayrak olan fikirleri görüşleri ve ölmez eseriyle, tesirleri memleket sınırlarını aşmış mazlum milletlerin bağımsızlık ve hürriyet mücadelesinde manevi kuvvet olmuştur. Atatürk'ün insanlık değerlerine içten ve büyük saygısı vardır. O bütün insanlığın asırlar boyu övdüğü ve övündüğü meziyetleri üstün kişiliğinde toplamıştır şöyle ki;
Muzaffer başkomutan olarak İzmir'e girdiği gün önüne serilen düşman bayrağını, bayrak bir milletin bağımsızlık alametidir. Düşmanın da olsa saygı göstermek gerekir diyerek onu yerden kaldırtan bir milletin hürriyetle bağımsızlığa kavuşturan büyük eserinin haşmeti karşısında, memleketin büyük sanatkarları, şairleri, tiyatro sanatçıları elini öpmek istedikleri zaman; sanatkar el öpmez sanatçıların el, öpülür cevabını veren, Çanakkale şehitleri töreninde harpte ölen diğer millet askerleri için, bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar, burada bir dost vatanın toprağındasınız, huzur içinde uyuyorsunuz diyen Atatürk gerçekten insan sevgisinin ve insanlık idealinin değerinin kolay erişilemeyecek bir örneğidir.
Yurtta barış, dünyada barış ilkesi Atatürk için dünyada yaşayan bütün insanları birbirine daha çok yaklaştırmak, daha çok sevdirmek yolundaki çabaların bir parçasıdır.
1881 Atatürk'ün doğum tarihidir, 1938 ise asla ölüm tarihi olamaz bu tarih ancak bir fani vücudun dünyayı terk ettiği gözlerini bu dünyayı yumduğu bir tarihtir, bu iki tarih arasındaki hayatı ise sanki bir destandır Bir efsanedir bir ömür ki senelerin değil şahika'ların silsilesidir.
Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları olarak yüreğizde taşıdığımı vatan ve millet sevgisi, barış ve güvenliğimizin teminatı caydırıcı gücümüz ve üstün disiplin göevimizin başında ve asil milletimizin emrindeyiz.
Mücadele etme kendine güvenme başarmak adıyla gücü veren ebedi başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün fikirleri ve bıraktıkları ile daima bizimle birlikte olacağına yürekten inanıyoruz Türk silahlı kuvvetleri mensupları olarak yüreğimizde taşıdığımız vatan ve millet sevgisi barış ve güvenliği teminatı caydırıcı gücümüz ve üstün disiplin anlayışımız da görevimizin başında vasil milletimizin emrindeyiz,
Eşsiz kahraman, büyük önder Atatürk’e olan sevgimiz, saygımız ve minnetimiz her geçen gün artarak sonsuza kadar sürecektir. Kurduğu cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatacağız. Onun aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz. Ruhunuz şad olsun”
Konuşmaların ardından 10 Kasım Atatürk’ü Anma Haftası nedeniyle düzenlenen yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.
İlk olarak resim yarışmasında ilkokullar arası birincisi Rasim Ergene ilkokulu öğrencisi Selen Kılıç, şiir dalında Nevzat Kahraman ortaokulu öğrencisi Hasan Pamukçu ve kompozisyon dalında Doğru Cevap Lisesi öğrencisi Aras İpsalılı’ya ödüllerini Keşan Kaymakamı Cemalettin Yılmaz;
Resim dalında ikinci olan Rasim Ergene ilkokulu öğrencisi Feyza Deniz, şiir dalında Özel Doğru Cevap Ortaokul Öğrencisi Asya Irmak Kaya ve kompozisyon dalında Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi öğrencisi Deren Şeker’e ödüllerini Garnizon Komutanı Tuğgeneral Gürcan Sezengöz;
Resim dalında üçüncü olan Anafartalar ilkokulu öğrencisi Alya Gürel şiir dalında Rasim Ergene ortaokulu öğrencisi Elvin Temirel’e Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan ve kompozisyon dalında Fen Lisesi Öğrencisi Yağmur Işık Kuru’ya da Cumhuriyet Başsavcısı Hilal Bozdağ tarafından ödülleri verildi.
Program Atatürk Oratoryusu ile sona erdi. Oratoryada Atatürk’ü canlandıran Mete Dülger büyük beğeni toplarken, izleyenler gözyaşlarına hakim olamadı.
Oratorya salonda bulunanlar tarafından ayakta alkışlandı.