ERDOĞAN DEMİR

Edirne Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Akalın, TBMM'de yaptığı konuşmada, 29 Haziran 2022 tarihinde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Erzincan İliç'teki altın madenindeki tehlikeye dikkat çektiğini hatırlattı. Akalın, bu konuda İYİ Parti Grubu olarak verdikleri soru önergeleriyle durumun ciddiyetine dikkat çekmeye çalıştıklarını belirtti. Ancak iktidarın, söylemlerini aşırı duyarlı bulup önemsememeyi tercih ettiğini ifade etti.

Akalın, geçmişte yaşanan madenci felaketlerine de atıfta bulunarak, iktidarın dinlemek yerine sorunları göz ardı ettiğini vurguladı. Romanya'da yaşanan Baia-Mare felaketinden sonra Avrupa Parlamentosu tarafından önerilen siyanürle altın ayrıştırma uygulamasına uyulmamasının bu tür felaketlere yol açabileceğine dikkat çekti.

Konuşmasında eleştirilerin yanı sıra çözüm önerileri de sunan Akalın, açıklamasında şunları söyledi: “Yaşanan olayın Fırat Nehri'ne karışması muhtemel kimyasallarla ilgili acil çalışma yapılmasını ve Maden Kanun Teklifi'nin yeniden ele alınarak daha kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesini istedi. Ayrıca, insan ve doğayı etkileyen kanun tekliflerinin ortak mutabakatla hazırlanması gerektiğini belirtti.

Selim Uyar, Bakan Bolat'ın ziyareti sırasında yaşananları eleştirdi Selim Uyar, Bakan Bolat'ın ziyareti sırasında yaşananları eleştirdi

Konuşmasını, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in grup toplantısında dile getirdiği sözlerle sonlandıran Akalın, "Niçin hep garipler kaçamıyor? Niçin hep fakirler kaçamıyor? Niçin hep haksızlık bunlara oluyor? Ant olsun, şart olsun, bunları değiştireceğiz!" ifadeleriyle mesajını vurguladı.

29 Haziran 2022’de, Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener Erzincan İliç’teki, altın madenindeki tehlikeye karşı iktidarı uyarmıştı.

Hatta bu konuda, İYİ Parti Grubu olarak; Meclisimize soru önergeleri vererek durumun ciddiyetine dikkat çekmek istemiştik. Ancak iktidar her zaman olduğu gibi söylemlerimizi aşırı duyarlı bulup kulağının üstüne yatmayı tercih etti. Tıpkı zamanında madencileri tekmelemek yerine, dinlemeyi tercih etmiş olsaydınız bugün burada başka şeyler konuşuyor olurduk. 

Yaşanan bu vahim olay, 2000 yılında, Romanya’da yaşanan Baia-Mare felaketinden sonra, Avrupa Parlamentosu tarafından önerilen, siyanürle altın ayrıştırma uygulaması ile ilgili tavsiye kararına uyulmamasının getirdiği bir sonuçtur. Ki, bu karar birçok Avrupa ülkesi tarafından uygulanmaktadır! Şimdi; kimse ama hiç kimse çıkıp bu meslek işin fıtratında var gibi söylemlerde bulunmasın. Bu eleştirilere ilave olarak, bazı önerilerde de bulunmak istiyorum.

-Yaşanan olay sonrası, Fırat Nehri’ne karışması muhtemel kimyasallar ile ilgili ivedilikle çalışma yapılmalıdır. -Getirmek istediğiniz ve bu olay neticesinde görüşülmeyen Maden Kanun Teklifi yeniden ele alınmalı, daha kapsamlı bir şekilde değerlendirilmeli ve bu Kanun Teklifi TBMM çatısı altında hazırlanmalıdır. İnsanımızı ve doğayı doğrudan etkileyen kanun teklifleri ortak mutabakat ile hazırlanmalıdır. Son olarak; Genel Başkanımız Meral Akşener’in bugün grup toplantımızda dediği gibi; Niçin hep garipler kaçamıyor? Niçin hep fakirler kaçamıyor? Niçin hep haksızlık bunlara oluyor? Ant olsun, şart olsun, bunları değiştireceğiz!"